Konuşmacı: Prof.Dr.Mehmet Zihni Sungur – Psikiyatrist, Terapist
Moderatör: Balçiçek İlter
İlişki Nedir? Farklılıklarla Birlikte Büyümek Mümkün mü?
Levâic Talks’un ikinci oturumunda gazeteci Balçiçek İlter’in konuğu olan Prof. Dr. Mehmet Sungur, ilişki kavramını yalnızca iki kişi arasında gelişen romantik bir bağ olarak değil; aile, iş ve sosyal çevrede sürdürülen tüm ilişkilerde karşılıklı gelişim fırsatı sunan bir dinamik olarak tanımladı. Sungur’a göre sağlıklı ilişkiler, farklılıklar içinde büyümeyi mümkün kılan, ortak değerler inşa edilebilen sosyal alanlardır. Bir ilişkide yaşanan kafa karışıklığı ya da huzursuzluk, sadece o ilişkiyle sınırlı kalmaz; birey bunu tüm hayat alanlarına taşır. Çünkü “nereye giderseniz gidin, kendinizi de beraberinizde götürürsünüz.”
Kaygı mı Endişe mi? Aradaki Fark Neden Önemlidir?
Sungur, günlük dilde birbirine karıştırılan kaygı ve endişe kavramlarının aslında farklı işlevlere sahip olduğunun altını çizdi. Kaygı; gelecekteki belirsizliğe karşı verilen duygusal bir tepki iken, endişe zihnin çözüm üretmeye yönelik devreye girdiği bilişsel bir süreçtir. “Bir dakika sonra panik atak geçirebilirim” düşüncesi kaygıyı tetiklerken, “Ne yapmalıyım ki bu atağı geçirmeyeyim?” sorusu endişedir. Bu ayrımı bilmek, bireyin duygularını ve düşüncelerini daha sağlıklı yönetebilmesinin anahtarıdır.
Bağ Kurmak mı, Bağlanmak mı? Teknoloji Çağında Gerçek Temasın Önemi
Pandemi dönemiyle birlikte, teknoloji sayesinde “bağlanıyor” ama “bağ kuramıyor” hale geldiğimizi vurgulayan Sungur, fiziksel temasın eksikliğinin ilişkilerde nasıl bir boşluk yarattığını örneklerle anlattı. Sevdiklerimize sarılamadığımız günlerde, duygusal bağların dijital ekranlar üzerinden ne kadar sınırlı kaldığını hep birlikte deneyimledik. Bu durumun, insanın varoluşsal bağ kurma ihtiyacının yerini tutmadığını belirtti.
Şiddet, Tolerans ve Adalet: Duyarsızlık Nerede Başlar?
Sungur, şiddetin hiçbir türüne tolerans gösterilmemesi gerektiğini savunarak, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin toplumda normalleştirilmesinin tehlikelerine dikkat çekti. Kadın cinayetleri gibi olaylara karşı duyarsızlaşmanın toplumsal tehlikesine değindi ve “Aşırı tolerans, duyarsızlık getirir” dedi. Şiddet mağdurlarının sistem içinde bir kez daha travmatize olmaması için empati temelli yaklaşımların şart olduğunu belirtti.
İlişkiler Neden Sürdürülemez Hale Geliyor?
İlişkilerin sürdürülebilirliğiyle ilgili yapılan çalışmaların doyumu değil, etkileşim kalitesini ölçmesi gerektiğini savunan Sungur, Gottman’ın modeline atıfta bulundu: “Bir olumsuz davranışa karşılık beş olumlu davranış gerekiyorsa, bu oranı tutturmak uzun vadeli ilişkilerin anahtarıdır.” Ayrıca, ilişkilerin emek ve niyetle sürdürülebilir kılınabileceğini vurguladı.
AMACIMIZ NE OLMALI : Rutin İçinde Anlam ve Değer Yaratabilmek
Evliliğin ya da herhangi bir ilişkinin kendi kendine ilerleyen bir sistem olmadığını belirten Sungur, bireylerin ilişki içinde aktif çaba göstermeleri gerektiğini vurguladı. “Evlilik, rutinin içinde mutlu olma sanatıdır” ifadesiyle, ilişkilerin canlı tutulmasının ancak düzenli ilgi ve anlam üretimiyle mümkün olabileceğini dile getirdi.