Bir Tabak Makarnaya Âşık Olabilecek Kadar Uzun Süredir Bekar Mısın?

Bekarlığın “kendine aitlik” hissi ile basit bir makarna kasesinin verdiği duygusal huzur arasında gezinen kısa bir self-care hikâyesi.

Perşembe akşamı. Saat 20.47. Dışarıda hafif bir rüzgâr, içeride ise yalnızlığa değil—kendine aitliğe kurulu bir masa. Üzerinde bir tabak buharı tüten makarna. Evet, o makarna. Bütün günün yükünü sırtlanan, “ne yesem” sorusuna cevap değil, duygu veren; kalorisiyle bile seni sarıp sarmalayan o kutsal tabak.

Bu sadece yemek değil. Bu, gün boyunca tutulan kalorili karar hakkını kullandığın, bilinçli bir yatırım. Yanına bir kadeh şarap da koyabilirdin, protein dengeli bir peynir tabağı da… Ama sen makarnayı seçtin. Çünkü o sadece karbonhidrat değil; o nostalji, huzur ve serotonin. Yani tüm duygusal açlıkların en sakin çözümlerinden biri. Makarna, kaşığınla birlikte kendine sarılma biçimindir belki de.

Makarnanın Psikolojisi

Bilimsel araştırmalar, karbonhidratların serotonin üretimini tetikleyebildiğini gösteriyor. Serotonin nedir? Mutluluk hormonu. Ruhun yorulduğunda, yalnızlık omzuna çöktüğünde ya da bir şeyler eksik gibi hissettirdiğinde—ihtiyacın olan tek şey bir makarna tenceresi olabilir. Bir nevi duygusal self-care.

Ama itiraf edelim: o kaşığı ağzına götürürken, içinden geçen küçük bir fısıltı olur bazen: “Bu kadar mı yalnızım ya ben?”

Bekârlığın Romantizmi

Evet. Ve hayır. Uzun süredir bekar olmak yalnız kalmak değildir aslında. Bir başına olmayı öğrenmektir. Evde pijamayla dolaşmanın keyfi, kimseye açıklama yapmadan gece 03.00’te film izlemek, aynada kendiyle konuşmak… Bunlar da hayatın romantik yanlarıdır.

Yalnızlık, zaman zaman içten içe “biri olsa iyi olurdu” dedirtse de, o pesto soslu makarnanın bir şeyi eksik değildir: seni yarı yolda bırakmaz. İlişki krizleri çıkarmaz. Terk etmez. “Biz konuşarak ayrılalım” demez. Üstelik ona fazla bağlansan da terapiye gerek yoktur.

İki Kişilik Hayalin Kıvılcımı

Ama neden sonra, o makarnayı hazırlarken, iki kişilik tabak yapma fikri düşer aklına. Belki biri olsaydı, sarımsak oranını konuşurduk. Belki birlikte parmesan rendeleyip şarabı iki kadehe bölüşürdük. Çünkü evet—duygusal açlık, fiziksel açlık gibi değildir. Tok olsan da hissedersin. Sarılacak biri, yemeği birlikte sessizlikte bile paylaşacak biri… işte o zaman makarnanın bile tadı başka olur.

Kendinle Bağ, Sonra Bağ Kurma

Yani evet, belki bir tabak makarnaya âşık olacak kadar uzun süredir bekarsın. Ama bu, kötü bir şey değil. Bu, kendinle sağlam bir bağ kurduğunun işareti olabilir. Ve kim bilir—bir gün o tabak ikiye bölünür.