Geleneksel zekâ anlayışı uzun yıllar boyunca bilişsel yetenekleri, mantıksal düşünmeyi ve problem çözme becerilerini temel alarak şekillenmiştir. Ancak 20. yüzyılın sonlarına doğru, bireylerin sosyal ve duygusal becerilerinin de başarı ve yaşam doyumu açısından kritik olduğu fark edilmiştir. Bu noktada duygusal zekâ (DZ) kavramı ortaya çıkmış ve büyük yankı uyandırmıştır.
Duygusal Zekâ ve Zekâ Teorileri
Zekâ üzerine yapılan araştırmalar, Howard Gardner’ın (1983) “Çoklu Zekâ Kuramı” gibi geleneksel IQ testleriyle ölçülemeyen farklı yetenek alanlarını içeren yaklaşımların geliştirilmesini sağlamıştır. Gardner’a göre kişilerarası ve kişisel zekâ, bireylerin kendileriyle ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilme yeteneğini ifade eder. Bu bağlamda, Salovey ve Mayer (1990), duygusal zekâyı ilk olarak akademik bir kavram olarak tanımlamış ve bireyin duygularını tanıma, anlama, yönetme ve bu duyguları başkalarıyla etkili bir şekilde kullanabilme yetisi olarak açıklamıştır (Salovey & Mayer, 1990).
Duygusal Zekâ Modelleri ve Öncüleri
Goleman’ın (1995) popülerleştirdiği duygusal zekâ modeli, bireyin başarı ve liderlik özelliklerini geliştirmede önemli bir faktör olduğunu vurgulamaktadır. Goleman ve Boyatzis (2017), duygusal zekâyı dört temel bileşende ele almıştır:
- Öz Farkındalık: Bireyin kendi duygularını tanıyabilmesi ve bunların davranışları üzerindeki etkisini anlayabilmesi.
- Öz Denetim: Stresle başa çıkma, dürtü kontrolü ve motivasyon.
- Sosyal Farkındalık: Empati ve başkalarının duygularını anlama.
- İlişki Yönetimi: Etkili iletişim kurma, liderlik ve çatışma çözme becerisi.
Bu model, bireylerin sadece kendi duygularını düzenlemekle kalmayıp aynı zamanda başkalarının duygusal durumlarını anlamalarına da yardımcı olmaktadır (Goleman & Boyatzis, 2017).
Duygusal Zekânın Önemi ve Uygulama Alanları
Duygusal zekâ, iş dünyasından eğitime, kişisel gelişimden liderliğe kadar geniş bir yelpazede etkiye sahiptir. Özellikle kadın araştırmalarında duygusal zekânın, toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde kadınların güçlenmesine ve yaşam etkililiklerinin artmasına katkı sağladığı gösterilmiştir (Yurdakul, 2023).
Araştırmalar, yüksek duygusal zekâya sahip bireylerin daha başarılı ilişkiler kurduğunu, iş dünyasında daha iyi performans sergilediğini ve kriz anlarında daha sağlıklı kararlar aldığını göstermektedir. Özellikle empati, sosyal uyum ve çatışma çözme becerileri, yöneticilerin ve liderlerin etkili kararlar almasını sağlamaktadır (Goleman & Nevarez, 2018).
Sonuç
Duygusal zekâ, bireyin hem kişisel hem de profesyonel yaşamında başarıyı ve doyumu artıran kritik bir beceridir. Gerek bireysel farkındalığı artırarak kişinin kendini tanımasını sağlamak, gerekse kişiler arası ilişkilerde etkinliği artırmak açısından duygusal zekânın geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, eğitim kurumları, iş dünyası ve sosyal sorumluluk projeleri, duygusal zekâ eğitimlerine daha fazla yatırım yaparak bireylerin gelişimine katkıda bulunmalıdır.
Kaynakça
Gardner, H. (1983). Frames of mind: The theory of multiple intelligences. Basic Books.
Goleman, D. (1995). Emotional intelligence: Why it can matter more than IQ. Bantam Books.
Goleman, D., & Boyatzis, R. (2017). Emotional intelligence has 12 elements. Which do you need to work on? Harvard Business Review.
Goleman, D., & Nevarez, M. (2018). Boost your emotional intelligence with these 3 questions. Harvard Business Review.
Salovey, P., & Mayer, J. D. (1990). Emotional intelligence. Imagination, Cognition and Personality, 9(3), 185-211.
Yurdakul, Y. (2023). Kadın değişirse dünya değişir sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirilen duygusal zekâ eğitimlerinin yetişkin kadınların duygu durum farkındalıklarına ve yaşam etkililiklerine etkisi. İstanbul Aydın Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi.




















